Yalnızca Çinlilerin değil, Japonlar, Moğollar, Eskimolar gibi Orta ve Doğu Asya halklarının da karakteristik “çekik göz” yapısının ardında yatan büyüleyici evrimsel hikayeyi ve bilimsel gerçekleri keşfetmeye, bu benzersiz anatomik özelliğin aslında gözün kendisiyle değil, göz kapaklarının binlerce yıllık bir adaptasyon süreciyle ilgili olduğunu anlamaya hazır mısınız? Atalarımızın karşılaştığı zorlu buzul çağı koşullarına karşı doğal bir koruma olarak gelişen bu adaptasyonun sırlarını şimdi öğrenerek, insan vücudunun çevreye uyum sağlama yeteneğinin ne kadar inanılmaz olduğuna tanıklık edebilirsiniz.
Göz Yapısı Gerçekte Aynı Mıdır?
Evet, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, insanların temel göz yapısı aynıdır. Ancak gözün çevresindeki göz kapaklarının yapısı ve bu kapakların oluşturduğu katmanlar gözün görünümünü değiştirir. “Çekik göz” olarak tanımlanan görünüm, göz kapağının üst kısmındaki epikantik kıvrımın daha belirgin ve düşük olmasından kaynaklanır.
Epikantik Kıvrım Nedir ve Farkı Yaratan Nedir?
“Çekik gözlü” olarak nitelendirilen ırklarda, üst göz kapağında bulunan ve gözün iç köşesini (pınarını) örten ek bir deri kıvrımı bulunur. Bilimsel adı epikantik kıvrım (epicanthic fold) olan bu yapı, gözün daha badem şeklinde veya “çekik” görünmesine neden olur. Dolayısıyla, bu durum bir göz şekli farklılığından çok, göz kapağı morfolojisindeki bir varyasyondur. Bu özellik sadece Asya halklarına özgü olmayıp, Afrika’daki San halkı (Buşmanlar) gibi farklı coğrafyalardaki bazı topluluklarda ve hatta bazen tüm etnik gruplardaki bebeklerde de görülebilir.
Bu Özellik Nasıl Ortaya Çıktı?
Bazı antropolojik teorilere göre bu özellik, Buzul Çağı döneminde oluşmuştur. O dönemde Asya’nın kuzeyinde yaşayan insanların:
- Göz kapakları, yoğun kar yansımalarından ve güçlü güneş ışığından korunmak için daha dar ve koruyucu bir şekil aldı.
- Burun yapıları küçüldü, çünkü geniş burunlar soğuk havada daha fazla ısı kaybına neden olurdu.
- Ciltleri yağlandı, bu da soğuktan korunmayı sağladı.
Bu özellikler, insanların yaşadıkları çevreye uyum sağlamasıyla genetik olarak kuşaktan kuşağa aktarıldı.
Günümüzde Bu Özellik Neden Hâlâ Var?
Her ne kadar bugün Çin, Japonya ve Güneydoğu Asya gibi bölgelerde bu tür soğuk iklim koşulları olmasa da, atalarından kalan genetik miras nedeniyle bu görünüm korunmuştur. Aslında bu durum, çevresel koşulların insan evrimi üzerindeki güçlü etkisini gösteren önemli bir örnektir.
“Çekik Göz” Demek Doğru mu?
Sonuç olarak, “çekik göz” ifadesi aslında bilimsel olarak doğru bir tanım değildir. Daha doğru bir ifade, “epikantik kıvrımlı göz kapağı” veya halk dilindeki gibi “düşük göz kapaklı” olabilir. Bu özellik, bir kusur veya farklılık olmaktan ziyade, insan vücudunun hayatta kalmak için çevre koşullarına ne kadar ustaca uyum sağlayabildiğinin en çarpıcı ve başarılı örneklerinden biridir.
Kaynaklar
- Coon, Carleton S. (1962). The Origin of Races. Alfred A. Knopf. (İnsanların fiziksel çeşitliliğini ve kökenlerini inceleyen klasik bir antropoloji eseri olup, bu tür fiziksel özelliklerin coğrafi dağılımını tartışır.)
- Roberts, D. F. (1978). Climate and Human Variability. Cummings Publishing Company. (İklimin, insan vücudunun boyutu, şekli ve diğer fiziksel özellikleri üzerindeki etkilerini inceleyen temel bir çalışmadır.)
- Guthrie, R. D. (1996). The “Mongoloid” face: a matter of deep-freeze insulation? in Human evolution: an illustrated introduction. Harvard University Press. (Epikantik kıvrım gibi özelliklerin soğuk iklime adaptasyon olduğu teorisini detaylandıran makaleler ve kitap bölümleri.)
- American Journal of Physical Anthropology: Bu ve benzeri akademik dergiler, insan popülasyonlarındaki genetik ve morfolojik varyasyonlar üzerine yapılmış güncel bilimsel araştırmaları yayımlamaktadır.

Heidelberg Ruprecht Karls üniversitesinden 2008 yılında mezun oldum. İngilizce, Almanca ve Türkçe bilmekteyim. Almanya’da ikamet ediyorum. Çeşitli sitelerde yazılar yazarak başladığım gazetecilik serüvenini serbest gazeteci olarak devam ettirmekteyim. Güzel sözler, şiirler ve çeşitli konularda 2008 yılından beri Tugbam.com sitesinde yazmaktayım.
Bir yanıt yazın