Tuğbam » Güzel Sözler » Güzel Söz Söyleme Sanatı

Güzel Söz Söyleme Sanatı


Bu yazı

tarihinde

tarafından yazılmıştır.

Son güncelleme tarihi:

Güzel Söz Söyleme Sanatı

Benim bildiğim bir şey var oda güzel söz söylemek için insanın kendi ruhununda güzel olması gerekir. Ruh güzelliği güzel olmadıktan sonra karşıya söylenen güzel sözler bir anlam ifade etmez anlam ifade etse bile karşıdaki tarafından yapmacık olduğu anlaşılır. İşte size bu yazıda güzel söz söyleme sanatı hakkında kısa kısa bir şeyler paylaşacağım.

Türk edebiyatı Eskilerimiz güzel söz söyleme sanatına “belâgat” derlerdi. Bu konuda kendini ilerletmiş çok mahir insanlarımız vardır. Bunlardan birisi de Cenap Şehabeddin’dir. Aynı zamanda doktor olan bu edebiyatçımızın söylediği seçkin sözlerbugün duygu ve düşüncelerimize tercüman olmaktadır. İşte bunlardan bazıları:

“Hakikati güneşe benzetirler; doğrudur. Çünkü gözlerimizi bozar korkusu ile çoğuna bakamayız.”

“Hakkı kuvvetlendiremeyenler kuvveti hak ederler.”

“En acınacak mahlûk kaplumbağalarla beraber yürümeye mecbur olan küheylanlardır.”

“Kalp söze başlayınca akıl sağır olur.”

“Herkesi aydınlatmak isteyen öğretmenler mum gibi erimeye razı olmalıdır.”

“Gölgede yaşayanlar güneşi göremezler.”

“Niçin mi fikir değiştiriyorum? Çünkü ben fikirlerimin sahibiyim ister saklarım.”

“Genç görünmek arzusu bilhassa ölüm endişesinden kaçınmak için beslenir. Sanırız ki genç göründüğümüz nispette ecelden uzağız!”

“Gündüz kandilini hazırlamayan karanlığa razı demektir.”

“Konuşanın mevkii bir fikrin kıymetini az çok değiştirir. İster istemez sözden ziyade söyleyene bakarız.”

Bayram kıyafetlerin riya devridir.”

“Hiç kimseye benzememek isteyen bir karikatüre benzer.”

“Yerinde sayanlar yürüyenlerden ziyade gürültü çıkartır.”

“Ter vücudun gözyaşıdır.”

“Aczini duymayan adam hakikaten kuvvetli değildir.”

“Herkes başkasına hakikatte kendi layık olduğu muameleyi reva görür.”

“Küçük kapılardan girmeye çalışanlar eğilmeye mecbur olurlar.”

“Arzuların zaafının yetiştiği yeri…”

“İnsan düşmanın her faziletine inanabilir: Samimiyetine asla!”

“Bugünkü fikirlerin kıymetini ancak ‘yarın’ gösterir.”

“İnsan itiraz edemezler.”

“Kusurumuz ne kadar çoksa o kadar kusur ararız.”

“İyiliği yalnız iyiler anlar fenalığı herkes.”

“Saadet dağlar gibidir; ses verir ama kımıldamaz bekler ki sen ona gidesin.”

“Daima “bilirim”mi diyor gençtir herşeye “olabilir”mi diyor ihtiyardır.”

“Kavak ağacını beğenen ve seven çok az kişi gördüm. Çünkü dosdoğrudur.”

“Kendini pek çok seven pek az sevdirir.”

“Menfaat sandalyeye benzer. Başında taşırsan seni küçültür ayağının altına alırsan yükseltir.”

“Yüksek tepelerde hem yılana hem kuşa rastlanır; birisi sürünerek öteki uçarak yükselmiştir.”

“Haykıran sükûtlar vardır ki ancak Allah işitir.”

“Okul arkadaşları tespih taneleri gibidir; Tahsil biter her biri bir tarafa dağılır.”

“Köhne fikirler paslanmış çivilere benzer; söküp atmak çok zordur.”

“Seçkinler beğendikçe alkışlar; halk ise alkışladıkça beğenir.”

“Hakiki hürriyet yüksek fikirlere esarettir.”

“Ümitsiz yürek hiçbir şeyle aydınlanamaz.”

“Hepimiz ölümün nişanlısıyız.”

“Akarsu ne güzel hayat dersidir: Küçük engellerin üzerinde köpürür; büyüklerin yanından sessizce geçiverir.”

Cenap Şehabeddin’in dile getirdiği bu sözler hayat tecrübelerinin ürünüdür. Buna bir de belâgatteki ustalığını ekleyince böyle güzel ifadeler çıkıyor ortaya. Herkes kendisini ifade etmek için konuşur. Fakat belâgat seçkinlerin lisanının özelliğidir. Belâgat sözün sosudur. Görünüşünden fazla bir şey anlayamayız. Acı veya tatlı olduğunu ancak tadınca anlarız.

Sözün tadı dille değil tefekkürle idrak edilir.

Reklamlar

Bu Yazıyı Facebook Twitter Sayfanda Paylaş


Bu yazı

tarihinde

tarafından yazılmıştır.

Son güncelleme tarihi:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir