Makara Sözler

Makara sözler, sevgiliye en yaratıcı ve komik mesajları hemen keşfedin. Tugbam’daki en iyi alıntıları şimdi okuyun ve yeni fikirler için ilham alın.

Makara sözler, neşeli sohbetlerin vazgeçilmezi olan, dost ortamlarına kahkaha ve enerji katan esprili ifadelerdir. Gündelik hayatta, sosyal medyada veya arkadaş muhabbetlerinde ortamı canlandırmak isteyenler için birebir olan bu sözler, hem zeka dolu hem de keyiflidir. En komik, eğlenceli ve unutulmaz makara sözleri bu yazıda sizin için derledik.

Kendini mutlu hissediyorsan, bir yerde yine bir salaklık yaptın ve farkında değilsin demektir.

Yaşamaya ayrı, yürütmeye ayrı zaman mı? Ben darbe kullanıyorum. Yıkıyorum. Çıkıyorum.

Bir uçurumun kenarından düşsem ve tek dalım sen olsan düşmemek için seni kökünden sökerim.

Kaynanamı kaybettim görenlerin görmezlikten gelmeleri rica olur…

Aşk bir pencere gibidir. Fazla açarsan havanı alırsın…

Aşk sözle başlar, dudak ile beslenir, dokuz ay sonra baba diye seslenir…

Psikopatlıkla alakası yok, senin dalını kıranın ağacını kökünden sökeceksin.

Midem bulanıyor bozuk süt içmiş gibi ama bir şey içmedim, sütü bozuk insanlar kaldırdı midemi.

Körler ülkesinde tek gözü olan adam kral olur.

Tilki tavşanın çığlığını duyunca koşa koşa gelirmiş ama yardım için değil.

Doktor randevum için sekreterini arayıp hastayım gelemiyorum dedim, kadıncağız ikilemde kaldı.

Oysa senden tek bir damla istemiştim sana kocaman bir deniz sunabilmek için.

Herkes sevdiğinin peşinde boşuna koşmak yerine, kendisini sevene evet dese bitecek bu film.

Aşık Veysel’e sormuşlar: Sizce aşk nedir? Aşık Veysel cevaplamış: Seversin kavuşamazsın, aşk olur.

Sakın unutma! Her şey bir gün yaşlanır, gözlerin bile.

Okyanusta ölmezde insan, gider bir kaşık sevdada boğulur.

Bir daha bana sevdiğini söyleme, neden biliyor musun? Çünkü yine inanırım.

Üşüdün mü? Hadi ya. O zaman üzerine Google Earth.

İp değiliz abi biz; bağlandığımız gibi çözülemiyoruz.

2 tane zayıfım var dediğimde, peki Taktir-teşekkür var mı diye soran amca, belli ki senin okul hayatında pek parlak geçmemiş.

Elini tutabilir miyim? – Neden? Bilmem halay falan çekeriz…

Kız arkadaşımı o kadar seviyorum ki eskimesin diye başkalarının kız arkadaşlarını kullanıyorum…

Ne kadar çok param olursa olsun sinyal sesinden sonra mesaj bırakmaya cesaret edemiyorum.

Laftan anlamayan insanların, üstüne basıp “bak üstüne basa basa söylüyorum” diyesim var.

Biz, çok güldüğümüzde daha gülerken ağlayacağımızı düşünüp suratını asan insanlarız.

Seni aldatmayacak kadar kabiliyetsiz değilim. Buna tenezzül etmeyecek kadar şerefliyim.

Karşımdakinin karakteri oturmadan ben ayağa kalkmam.

Meleklerde ağlarmış, annem ağlayınca anladım.

Gülmeye hasret bıraksalar da zulamızda bir çift kahkahamız var.

Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim.

Hani kan tutardı ya seni, gitme diye bileklerimi kestim.

Allah’ım (cc) bana bir sandalyenin dayanaklılığını ver ki tüm götlere rağmen ayakta kalayım.

Eğer bir şeyde iyiysen, asla beleşe yapmazsın.

Bir hayalin varsa onu koruman gerek. İnsanlar bir şey yapamaz ve senin de yapamayacağını söylerler.

Atalarımız zamanında Orta Asya’dan çıkıp da ters yöne gitselerdi, şimdi Japon olurduk…

Çözmesi 2 dakika sürecek bir labirent çizmek için 1 dakikan var.

Adamın biri komşuya gitmiş hamile kalmış. Çünkü komşu kapıya kadar geçirmiş…

Of… Çok sıkıldım bu hayatın ikinci kanalı yok mu?

Akıllı olup dünyanın kahrını çekeceğine deli ol dünya senin kahrını çeksin…

İnsanlar Ay’a benzer… Kimseye göstermedikleri karanlık bir yüzleri muhakkak vardır…

Oturarak başarıya ulaşan tek varlık tavuktur…

Türküm, doğruyum, çalışkanım, iyi gelirli bir bayanla evlenmek istiyorum…

Saçımı süpürge yaptım, elektrik süpürgesi çıktı beni terk etti…

Tanrım kör oldum… Artık kusura bakamıyorum…

Gülü sevdim dikeni battı, sevgilimi öperken abisi bastı.

Soru: Bir çocuk hiç patik giymiyormuş, neden?
Cevap: Çocuk anti-patikmiş.

Çok yaratıcıyımdır, acayip sorun yaratırım.

Soru: Karadenizli askerin silahına ne denir?
Cevap: Lazer silahı.

Her yıldız kaydığında bir insan ölürmüş. Bizim Feriha teyze takunyası kaydığı için öldü.

Soru: Adamın biri havuzdan çıkmış. Havluyla kurulanmaya çalışıyormuş ama bir türlü kuruyamıyormuş. Neden?
Cevap: Çünkü adamın yaş günüymüş.

Ne zaman inek görse kaçardı, çünkü ot kafalıydı.

Soru: Bir adam OMO’yla yıkanmış ve maymuna dönüşmüş neden?
Cevap: Çünkü OMO’yla yıkanan her şey ilk günkü gibi olur.

At binenin, ninem dedemindir.

Soru: John Wayne’nin ebesinin adı nedir?
Cevap: Ebeveyn.

Sekiz dil bilen adamı öldürdü, toplu katliam suçundan yargılandı.

Soru: Adamın biri bilgisayarın başında sabahlamış, sabah hasta olmuş niye?
Cevap: Çünkü Windows açıkmış.

Mouse kullanamadığı programa, virüslü der.

Adam: Boynum tutuldu.
Kadın: Eee
Adam: Ben de kulaklarımı kiraya verdim.

Fazla çikletlerinizi yola atın, arabalar çiğnesin.

Soru: Karnı aç olan eş cinsele ne denir?
Cevap: Topaç.

Gençliğim acı veriyordu, ameliyatla aldırdım.

Soru: 4. Murat neden intihar etmiş?
Cevap: İlk 3′e giremediği için.

Arabanızı fazla yıkamayın, üşütüp hasta olabilir.

Adama sormuşlar karınızla ortak bir özelliğiniz var mı? Demiş ki var, aynı günde evlendik.

Seni sensiz de yaşayabiliyorum.. En azından kafamı dinliyorum…

Bir uçurumun kenarından düşsem ve tek dalım sen olsan düşmemek için seni kökünden sökerim.

Ne yersen ye asit yapar ağzında, falıma gerek yok zaten dişin yok ağzında.

Erkekler neden kendileri ile ilgilenmeyen bayanların peşinden koşar ki, köpeklerin kullanamayacağı otomobillerin peşinden koşması gibi.

Gönlünde yer yoksa bana güzelim; fark etmez ben ayakta da giderim…

Sen sen ol kapı önünde aşk yapma, aşkın gözü kördür ama komşununki asla.

Paranın ne önemi var, önemli olan miktarı…

Sana yaza yaza yaz geldi, mesaja zam geldi. Daha yazacaktım ama konturum bitti…

Erkekler limona benzer baktıkça ağzın sulanır, yedikçe miden bulanır…

Eskiden toz pembe hayallerim vardı, şimdi pembesi gitti tozu kaldı. https://www.tugbam.com/guzel-sozler/makara-sozler.html

Taksiye bindiğimden beri taksimetreyle kesişiyoruz, sanırım taksimetre bana yazıyor.

Seni hala sevdiğimi mi düşünüyorsun? Haklısın, ben de radyonun içinde insanlar var zannederdim.

Kadın hakkı diye bir şey yoktur. Çünkü Hakkı erkek ismidir.

Dün gece seni o kadar aradım ki, soğuk vücuduma dokunmanı o kadar istedim ki, yatağa sensiz ve çıplak girmek zorunda kaldım! Neredeydin canım pijamalarım.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış. Onuncu köyden sesleniyorum.

Karanlıktı, gözleri parlıyordu, eğildim bacaklarını ayırdım, memelerini avuçladım. Çok zevk alıyordum çünkü hayatımda ilk kez inek sağıyordum.

Karayollarında değil, senin kollarında öleyim…

Elime aldım, salladım salladım, tam fışkıracaktı ki hemen ağzıma aldım. Coca cola hayatin tadı…

Elimde Japon yapıştırıcım var ama yapıştırmaya Japon’um yok.

Ben Aydan Şener, bende dünyadan Ufuk.

Erkekler arı gibidir, önce sokarlar sonrada şişkinlik gelir…

Sana bir şey söyleyeceğim ama sakın üzülme. Dün doktora gittim böbreğimde kum, kalbimde seni buldular.

Aşk bir muz kabuğudur, dikkat etmezsen ayağın değil hayatın kayar.

Sen hiç maydanozun arkasına saklanmış adam gördün mü?
Hayır.
Demek ki iyi saklanmış.

Yumurta sana dokunuyorsa sende git tavuğa dokun.

Soru: Otuz Laz denizci boğulmuş neden?
Cevap: Denizaltıları bozulunca ittirmeye kalkmışlar.

Kafanı çevirip durma aklından geçenleri okuyamıyorum.

Soru: Yere hiç düşmeyen kalem hangisidir?
Cevap: Pilot kalem.

Şu çocuğu doğuramadım ya içimde kaldı.

Abi bugün aşı olacakmışız.
Ne aşısı?
Bakış aşısı.

Ölüm korkusu sürekli değil, mezarda biten geçici bir duygudur.

Soru: Adamın biri Hindistan’da yürüyormuş, kafasına Buda heykeli düşmüş ne demiş?
Cevap: Başıma buda mı gelecekti.

Temel yeni bir ayakkabı almış. Ayakkabıcıda ilk bir hafta sıkabilir demiş. Temel de ilk hafta giymemiş.

Ya siz ne kadar tatlı bir çiftsiniz. Tez zamanda sele www.tugbam.com kapılırsınız inşAllah.

O kadar uykusuz kalmışlığım var ki, hepsini uyumaya kalksam uyanamadan ölür giderim gibi.

Mavi gözlü erkekler can ise, ben oyun hamuru muyum? Ben plastik miyim? Benim gözler ela, ben İsmail Türüt gömleği miyim? Neyim ben ya?

Hayata bir de iyi tarafından bakayım derken boynum tutuldu.

“Ayrılıktan daha acı ne olabilir ki?” dedi kız. “Telefon rehberindeki bütün numaraların silinmesi” dedi oğlan. Sustu, sustular…

Hayat zor değil siz çirkinsiniz.

Hücrelerimde olduğunu hatırladıkça bir havalara giriyorum. İsmin ihtişamına bakar mısınız? “Endoplazmik retikulum”, adamı delerim deler…

Söz gümüş sükut altın ise hak edene lafı koymak pırlantadır.

O kadar fakirdik ki babamın dişlerini evdeki porselenlerden yaptırdık. Adamcağız gülünce alt çenede Kütahya yazıyor.

Hayaller Flamenko, hayatlar kolbastı…

Kocaman öptüm nedir ya? Nabuyon bütün kafayı mı yalıyon? Ağzın esneyip 20 cm mi oluyor? Nedir yani?

Hayvan dediğinin en fazla 4 bacağı olur, ondan sonrası yaratık…

Dosyayı siliyorum, geri dönüşüm kutusuna atıyor. Orayı boşalt diyorum, emin misiniz diye soruyor. Eminim desem yüzüme jilet atacak anasını satayım…

İstirahat nasıl dinlenme anlamına geliyor anasını satayım, söylerken bile yoruluyorsun…

Tek elinizle yüzünüzün yarısını kapatırken gülermiş gibi yapıp selfie çekmenin manası nedir arkadaşlar? Komşunun çocuğu yapıyordu onu vurdular.

Mutluluğa giden yolu bulsam yol paralı çıkar fakirlikten gidemem anasını satayım…

Olum siz annenizle nasıl öyle konuşuyorsunuz ya. Ben bir defa yanlışlıkla annecim dedim 2 hafta kızım dedi bana…

Bir anne atasözü derki; o köprüden atlasaydı sende peşinden mi atlayacaktın.

Arkadaşa “büyük aşklar kavga ile başlar” dedim, yokluktan inandı. Nişantaşı civarında gezmeyin kızlar adam sopayla dalacak valla.

İçimdeki çocuk balici oldu…

“Ayrılıktan daha acı ne olabilir ki?” dedi kız. “Şarj aletinin ucu koptuğu için gece vakti şarj aleti aramak” dedi oğlan. Sustu, sustular…

Bir insan neden manzara fotoğrafını profil yapar ki? Çukurova mısın sen? Hemşin yaylası mısın? Kaz dağları mısın? Nesin sen?

Falcılık yapıyorsan, her gelene “Merve diye biri görünüyor, bak arkandan kuyunu kazıyor bu dikkat et” diyeceksin, tutmama ihtimali yok.

Mal mısın olum sen? Küçükken topun inşaata mı kaçtı? Havale mi geçirdin?

Acaba “yüzmek zayıflatıyorsa, balinalar neden hala şişman?” tarzı mizah kasmıyoruz diye mi bu kadar mutsuzuz?

Tıraştan önce kafadaki stil Murat Boz ama sonuç yine İsmail Türüt.

Siz bu dokunmatiklerle hem hızlı hem yanlışsız nasıl yazıyorsunuz ya. Ben Türkçe başlıyorum, Urduca bitiriyorum anasını satayım.

Sonbahar kurumuş ve sararmış yaprakları romantik bulanların mevsimi, bizlik bir durum yok. Mangala devam.

Sensörlü WC lambaları sağ olsun, break dance yaparak sıçıyoruz…

Ben ne zaman tuvalete girsem üst kattaki amca da giriyor. Sıç ortağım oldu adam…

Neymiş “kendimi çok pozitif hissediyorum”. Ya sen gebelik testi misin? Alkali pil misin? Akü müsün? Nesin sen?

Ben çölde su arasam ütü bulurum kardeşim. Hangi talihten bahsediyoruz.

Kızın boyu 1.50, “Sen benim sinirli halimi görmemişsin” diyor. Ya biz seni göremiyoruz ki hallerini nasıl görelim?

Yağmurda ıslanan hatun tatlılığı diyeceğim ama ne tatlılığı anasını satayım bildiğin sıçan…

Havaalanında güvenlikten geçerken 3 kere öttüm. Onu çıkar bunu çıkar derken striptizcilere döndüm, şuan Vegas’a gidiyorum revü kızı oldum.

Hayata iyi tarafından bakmayı denerken ayak serçe parmağımı masaya çarptım.

Bir ipte iki cambaz oynamaz. Ulan yıllardır bir kişi de çıkıp demedi ki onlar oynamıyor akrobasi yapıyor diye. Zenne mi ulan onlar akrobat…

Sanki ben dünyaya gelmişim ama dünya pek görüşmek istemiyor gibi…

Neymiş “tatlı dil yılanı deliğinden çıkartırmış”. Oğlum yılana dil atılır mı ya? Ne çeşit müptezelsiniz.

Dayı oluşunu “ablam yavruladı” şeklinde duyuran arkadaşım var…

Dondurmadan bedava çıkmış erkek çekiciliği diye bir şey var mı arkadaşlar? Benim tek numaram bu. Bir umut işte.

Bugün aç yatıp bütün komşuların cennetini kitlemeyi düşünüyorum…

Eleman yazmış “artık bütün acıları içime atıyorum”. Ya sen lahmacun musun? Kır pidesi misin sen? Ne acı atması.

Kavun deyip geçme çünkü parola kavun değil.

Bir daha dünyaya gelsem cilalı taş devrinden bu tarafa geçmezdim. İş yok, para derdi yok, gir mağaraya yat uyu. Mis gibi.

Ankara ağır ağır sırtına geçiriyor asırların kirini şikâyet etmeden üstünde tutan kapkara paltosunu. Şaka lan şaka akşam oldu.

Uyuyacağım diye bilgisayarı kapattım, telefondan giriyorum. Bunu da kapatınca yastıktan bir denerim herhâlde galiba sanırsam.

Tavuklu omlet diye bir şey var düpedüz vahşet. Sen annelerini öldür kes, sonra çocuklarının içinde pişir ye.

Evde yalnızken mutfaktan ses gelince hey! Hoyt! Alo! Falan diye bağırıyorsunuz ya, bir cevap gelse altınıza sıçarsınız yemin ediyorum.

Prensip olarak sağlam bir kazık yemedikçe arkadaşlarımın uyarılarını ciddiye almıyorum, ille o kazık yenecek.

Tam böyle tamamen yabancı bir yerde olmanın heyecanı içimi kaplamak üzereyken köşeyi bir dönüyorum, karşımda Bim.

Erkekler belediye otobüsüne benzer, birini kaçırırsan üzülme beş dakika sonra diğeri gelir.

Otobüste ayağa kalktığımda yanımdakinin “inecek misiniz?” sorusuna “yoo donumu düzelticem” deyip tekrar oturmak istiyorum.

Zayıflama bisikletine ters binsem acaba kilo alır mıyım?

Mesela tipine güvenmeyip kıçını başını açan kızla, arabasına güvenerek ego tatmini yapan erkek birlikte olsun. Tencere kapak olurlar.

Adamın telefonu çalıyor, yanımızdan bir uzaklaşmalar, bir şekiller falan. Lan baban arıyor işte gelirken ekmek al diyecek. Neyin tribindesin.

Eski sevgilini geri istiyorsan, “hala seni seviyorum” diye mesaj gönder. Dönerse senindir. Dönmezse “halama göndermiştim” dersin.

Konuşup konuşup muhabbetin sonu geldikten sonra, “Aman boş ver dedikodu yapmış olmayalım” diyen kadın, Türk kadınıdır.

Tüp bitince sallarız, pil bitince ısırırız, şampuan bitince su döküp çalkalarız. Bittiğinde vazgeçmemek bizim genimizde var.

---

Bu yazımızda, makara sözleri sizler için yazmaya çalıştık. Sizin de çok beğendiğiniz ve burada olmayan makara sözleriniz varsa yorum bölümünden yazabilirsiniz.