Devletçilik ilkesi
Tuğbam » Atatürk » Devletçilik İlkesi

Devletçilik İlkesi


Bu yazı

tarihinde

tarafından yazılmıştır.

Son güncelleme tarihi:

Devletçilik ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında kalkınmada önemli rol oynayan ilkelerden biridir. Atatürk’ün devletçilik ilkesi sayesinde ülke önemli bir sanayi hamlesi gerçekleştirmiş ve modern bir ulus devlet olma yolunda ilerleme kaydetmiştir.

Aşağıda, Atatürk’ün devletçilik ilkesinin kısaca özellikleri, tanımı, içeriği ve gelişimi hakkında bilgileri okuyacaksınız.

Devletçilik İlkesi Nedir? Kısaca Özellikleri

Devletçilik, Mustafa Kemal Atatürk’ün 6 temel ilkesinden biridir. Ülkenin genel ekonomik faaliyetlerinin düzenlenmesi ve özel sektörün girmek istemediği veya yetersiz kaldığı ya da ulusal çıkarların gerekli kıldığı alanlara girmesini öngören ilkedir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ulusal ekonomiyi, sağlam temeller üzerine oturtma amacına yönelik olarak ve İktisaden zayıf bir ulus, fakirlik ve sefaletten kurtulamaz. Toplumsal ve siyasi felaketten yakasını kurtaramaz.” felsefesine dayalı olarak Atatürk İlkeleri arasında yerini almış olan ilkedir.

Atatürk bu ilkenin amacını “Bizim güttüğümüz ‘devletçilik’ bireysel çalışma ve etkinliği esas tutmakla beraber, mümkün olduğu kadar az zaman içinde ulusu refaha, ülkeyi bayındırlığa eriştirmek için, ulusun genel ve yüksek yararlarının gerektirdiği işlerde özellikle ekonomik alanlarda, devleti fiilen ilgilendirmektir.” diyerek açıklamaktadır.

Devletçilik İlkesinin İçeriği ve Gelişimi

Atatürk, Devletçilik ilkesini, Halkçılık ilkesi ile bağlantılı olarak değerlendirmektedir. Yoksul, yüzyıllardır ihmal edilmiş olan halkın kalkınması ve çağdaş yaşam düzeyine ulaşması için 1923-1930 yılları arasında, kalkınma için gerekli yatırımları yapması özel girişimcilerden beklendi. Ama bu işlevi yerine getirmeye özel kişilerin yeterli parası, yeterli deneyimleri ve yeterli teknolojik birikimi olmaması yanında Dünyayı sarsan 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, liberal ekonomi politikalarının başarısızlığını vurguluyordu. Ülkeyi kalkındırmak, halkı çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak için “Devletçilik” ilkesini benimsedi. Böylece hem üretim arttırılacak, sanayi gerçekleştirilecek, hem de hakça bir paylaşım yapılacak ve ekonomik gücü kullanan bir sınıfın halkı ezmesine olanak verilmemiş olacaktı.

Türk Devrimi, tekelci eğilimi olmayan ulusal nitelikli özel girişimciliğin, gelişip güçlenmesine özel önem verir ama, bağımsızlıktan ödün vermeyen bir devletçiliğe dayanır. Siyasette olduğu gibi ekonomide de, yönlendirici ve belirleyici olan Kemalist devletçilik, ne Rusya’daki kollektivist devletçiliğe, ne de, Batı’daki mali sermaye egemenliği altındaki oligarşik devlet faaliyetlerine benzer.

Atatürk’ün İlkeleri:

Reklamlar

Bu Yazıyı Facebook Twitter Sayfanda Paylaş


Bu yazı

tarihinde

tarafından yazılmıştır.

Son güncelleme tarihi:

Yorumlar

“Devletçilik İlkesi” için 8 yanıt

  1. Emre

    Ödevime yardımcı oldunuz. Teşekkür ederim.

  2. seymen

    çok güzel

  3. Gizem

    eyer bu sitede oln şeyler ödevlerimde varsa hemen buraya glirim çnkü ilk defa baktım muthiş bir siteymiş 🙂 😀 😉

  4. melek

    muhteşem olmuş ellerine sağlık 🙂 😀 🙂

  5. Gizem

    ya gerçekten çok teşekkürederim aradığım bütünn konuları burdan araştırdım kısaca müthiş olmuş ellerinize sağlık 🙂 <3 ^_^

  6. ÖDEVİM VAR

    ödevim vardı saol LN

  7. furkan

    sağol kardeşim çok ihtiyacım vardı 😀 🙂

  8. kazım

    wikipedia’dan ctrl-c ctrl-v. anlatmaya çalışacağız demiş bide.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir