Mani örnekleri
Tuğbam » Güzel Sözler » En Güzel Mani Örnekleri 2026: Kısa, Anlamlı ve Komik Yeni Maniler

En Güzel Mani Örnekleri 2026: Kısa, Anlamlı ve Komik Yeni Maniler


Bu yazı

tarafından yazılmıştır.

Son güncellenme tarihi:

En güzel mani örnekleri 2026; kısa, anlamlı ve komik yeni maniler konusunu hemen keşfedin. Tugbam’daki en iyi alıntıları şimdi okuyun ve yeni fikirler için ilham alın.

Mani, sadece dört dizeden oluşan kısa bir şiir değil, aynı zamanda Türk Halk Edebiyatı’nın en içten, en esprili ve duygusal sesidir!

İşte burada, ister yüzleri güldürecek komik mani örnekleri, ister yüreklere dokunacak kısa aşk sözleri ve geleneksel gelin-kaynana atışmalarından Ramazan davulcusunun nostaljik sözlerine kadar, 7’den 70’e herkesin ezberlemek isteyeceği en seçkin dizeleri sizler için bir araya getirdik.

Sosyal medyada paylaşmak, arkadaşınıza göndermek ya da sadece eski günleri yad etmek için hazırladığımız bu dev mani örnekleri arşivine hazırsanız, hadi başlayalım!

En Güzel Mani Örnekleri

Geline bak geline
Kınalar yakmış eline
Kimseler yanmasa da
Annem yansın derdime

Kaynana kazan karası,
Göğde çil bir tavası,
Kaynana ölünce,
Oğlu bana kalası.

Yedi sekiz hecedir,
Maniler bilmecedir.
Kafiyeye gelince,
Maninin güzelidir.

Ayna koydum çayıra,
Şavkı vurmuş bayıra,
Göğde Allah’ın yazdığına,
Yerde kimler ayıra.

Kaleden indim yayan,
Mendilim dolu payam.
Yâr üstüne yâr sevdi,
Dayan yüreğim dayan.

Bahçelerde ak kuzu,
Çangal çungal boynuzu,
Kızlar varmayın dullara,
Ne tadı var ne tuzu.

Yeni cami yapısı,
Yerden bunun kapısı,
Ana kapısına benzemez,
El oğlunun kapısı.

Bir dalda iki kiraz,
Biri al biri beyaz.
Kâtip kölen olayım,
Bir güzel de bana yaz.

Yüzüğüm taşa geldi,
Bir kalem başa geldi.
Sevda nedir bilmezdim,
Ne çare başa geldi.

Deniz dibi millî olur,
Zengin kızı dilli olur.
Fakir kızı almayınca,
Yüreğime dert olur.

Tarla bahçe sürülür,
Kolay gibi görülür.
Mani deyip de geçme,
Dize, dize örülür.

Mani maniyi açar
Mani gönlümü açar
İki sen söyle bir ben
Hangimiz üste çıkar

Bahçelerde mum direk
Suyu nerden indirek
İrezil gelin gidiyo
Uyuz ite bindirek

Bahçelerde portakal
Gitme yârim burada kal
Sen şehre inersen
Bana çam bardak al

Dert var çıkılmaz başa
Çekilir gelen başa
Bazen yollar kat edip
Döneriz tekrar başa

Odun vurdum ocağa
Duman gider bacaya
Süt içtim dilim yandı
Gitmem artık kocaya

Denizden alabalık
Yüreğim ona yanık
İsterim konuşayım
Mahalle kalabalık

Dümbelek çalamazsın
Sen beni alamazsın
Annene selam söyle
Bana laf yollamasın

Espey yolu bayır mı
Yârim kazman ağır
Hiç izine gelmiyon
Başçavuşun gavur mu

Hastaya kar isterim
Bahçede nar isterim
Böyle güzel bahçede
Sevgili yar isterim

Ağam derim kaçarım
İnci mercan saçarım
Dünya deniz olunca
Ben kuş olup kaçarım

En Popüler Komik Mani Örnekleri

Atışmalı ve karşılıklı Gelin Kaynana manilerinden, arkadaşa ve komşuya söylenen komik manilere kadar en iğneleyici ve laf sokucu maniler listelenmiştir.

Denize dalayım mı,
Bir balık alayım mı?
Kör olasıca yenge,
Daha yalvarayım mı?

Raftan aldım makarna,
Kapkaradır kapkara.
İki mani söyledim,
Ettim seni maskara.

Ben ağzımı açamam,
Otuz iki dişim var.
Şehire gideceğim,
Köylerde ne işim var?

Seni seviyorum.
Aşkından ölüyorum.
Ne inanıyorsun be,
Palavra atıyorum.

Misafir ol gel bana
Yumurta kırarım sana
Param pulum yok ama
Borç yazdırırız bakkala

Masa üstünde bıçak
Sanki bana batacak
Annemin haberi olsun
Abim kız kaçıracak.

Karyoladan at beni,
İn aşağı tut beni.
Yatır dizinin üstüne,
Ninni çal uyut beni.

Leblebi koydum tasa,
Doldurdum basa basa.
Kız senin vardığın oğlan,
Azıcık boydan kısa.

Duvardan atlasana,
Patates toplasana,
Ben annemin kızıyım,
Ağzını toplasana.

Atlılar geliyor atlılar,
Boynu kravatlılar,
Gelip seni kaçıracak,
Muşmula suratlılar.

Haydi kızım kınan kutlu olsun,
Burada dilin tatlı olsun.
Çağırın gelin kızın anasını
Kızı gelin oldu görsün.

İn dereye dereye
Dere çakıllı yârim
Her geçene bakıyor
Gel geç akıllı yârim

Bahçelerde börülce
Oynar gelin görümce
Oynasınlar bakalım
Bir araya gelince

Ayva sarı nar sarı
Ayvaya konar arı
Kızını bana versin
Kirli gömlekli karı

Elma daldan düşer mi
Hiç ocakta pişer mi
İki varıp gelmeynen
Kızın karnı şişer mi

Güldüren Gelin Kaynana Manileri ve Atışmalar

Sokakta geziyorsun
Oğlumu üzüyorsun
Sende ne güzellik var
Maymuna benziyorsun

Çarşıda it kaynana
Başında bit kaynana
Biz oğlunla yan yana
Dışarı git kaynana

Başı saçaklı gelin
İpten kuşaklı gelin
Dün geldin adam oldun
Leylek bacaklı gelin

Çarşı biber kaynana
Ne bu haber kaynana
Oğlun beni boşamaz
Çatla geber kaynana

Kara tavuk olmadın mı?
Dallara konmadın mı?
Şebek yüzlü kaynanam,
Sen gelin olmadın mı?

Çayırda ot yolarım,
Parmağıma dolarım,
Çok konuşma kaynana,
Saçını, başını yolarım!

Çarşıdan aldım lahana,
Kıydım koydum sahana,
Hiç ömrümde görmedim,
Böyle cadı kaynana.

Makinanın ayağı,
Ayağı değil dayağı,
Çok yaşama kaynana,
Şimdi yersin dayağı.

Avlu dibinde kazık,
Kaynanam ölmüş yazık,
Kaynanama acımam,
Bir top kefene yazık.

Kaynanam karabiber,
Kaynatam ondan beter.
Oğlun bensiz yatamaz,
Altınları satamaz.

Yemişin kökü yarıldı,
Kaynanam bana darıldı,
Darıldıysa darılsın,
Oğlu bana sarılsın.

Bahçelerde mum direk
Suyu nerden indirek
İrezil gelin gidiyo
Uyuz ite bindirek

Bahçeye attım kazık,
Kaynanam ölmüş yazık,
Kaynanama acımam,
Bir top kefene yazık.

Dam ardında kediler
Mırıl mırıl dediler
İki elti bir olup
Kaynanayı yediler

Ah kaynana kaynana
Dişleri gedik kaynana
Oğlun çerez getirdi
Sensiz yedik kaynana

Kaynanam karayılan,
Her dedikleri yalan,
Gelinler pembe çiçek,
Her dedikleri gerçek.

Demiryolun üstünde,
Sıra sıra aynalar,
Gelini kıskanıyor,
Şimdiki kaynanalar.

Gelin duvara dayan,
Pembe boyaya boyan,
Benden sana nasihat,
Sabahtan erken uyan.

Gelin; sen ne biçim anasın
Kışın soğuktan donasın
Sen gelin olmadın mı hiç
Halime acımazsın

Gelin gelinliğini bil
İki karış ağzındaki dil
Ben de oldum gelin
Sen de biraz sevildiğini bil

Kartal sinek avlamaz
Köpek kuşa havlamaz
Akıllı olan gelin
Kaynanaya hırlamaz

Yumurtanın sarısı
Yere düştü yarısı
Görümcem verem olmuş
Kaynanama darısı

Sağlık afiyet sıhhat
Gaynanayı galdır at
Gaynanasız gelinler
Aman anam ne rahat

Gız gelin dırdır etme
Fazla ileri gitme
Vakitsiz horuz gibi
Gece yarısı ötme

Çarşıda et kaynana
Başında bit kaynana
Oğlun bekler mutfakta
Dışarı git gaynana

Sokakta geziyosun
Oğlumu üzüyosun
Güzel desem değilsin
Maymuna benziyosun

Çiçek gibi her yanım
Sen hizmetçi ben hanım
Evden kovardım seni
Şayet isterse canım

Başı saçaklı gelin
İpten kuşaklı gelin
Dün geldin adam oldun
Leylek bacaklı gelin

Sinilerde şekerim
Üstüne bal dökerim
Biber gibi sözünü
Oğlun için çekerim

Havuzun ortasında
Kına kardım tasında
Oğlum bana dönecek
Şu ayın haftasında

Gazanda hedik gaynana
Dişleri gedik gaynana
Oğlun dondurma getirdi
İkimiz yedik gaynana

Köprü altında durdum
Mânine mâni vurdum
Senin gibi gelini
Gaz kümesine gordum

Leğende su durur
Yâr elini yudurur
Gelin keyif çattıkça
Gaynanalar gudurur

Oğluma çatacağım
Seni boşatacağım
Beline tekme vurup
Sokağa atacağım

Yüzüm beyaz ay gibi
Bak kaşlarım yay gibi
Oğlun bana ev aldı
Koskoca saray gibi

Saraylar sıcak değil
Güller domurcak değil
Bir yastıkta kocayın
Sevda oyuncak değil

Arkadaşa ve Komşuya Söylenen Komik Maniler

Örtünü eğirmişsin
Kaşına değirmişin
Çokta güzel değildin
Kendini sevdirmişin

Dağda fıstık olur mu?
Ateş yastık olur mu?
Sen orada ben burada
Böyle dostluk olur mu?

Manici başımsın sen
Cefahir taşımsın sen
Söylesem bir arkadaş
Cebinde taşırsın sen

Bisikletle gezersin
Karıncayı ezersin
Madem benden güzelsin
Neden bekâr gezersin

Karşı karşı evimiz
Yanında dükkânımız
Sen çık ordan ben burdan
Çatlasın düşmanımız

Portakalı soydum,
Başıma taç koydum.
Komşunun tabağına bakmaktan,
Kendi yemeğimi unuttum!

Gelin arabası geldi,
Tozu dumana saldı.
Komşunun kızı evleniyor diye,
Bizimki yatağa daldı!

İğneleyici ve Laf Sokucu Maniler

Buraların söğüdü,
Kimden aldın öğüdü,
Ben sana yar diyeli,
Senin burnun büyüdü.

Raftan aldım makarna,
Kapkaradır kapkara;
İki mani söyledim,
Ettim seni maskara.

Köşede oturursun,
Rüzgâr eser kurursun;
Böyle laflar söyleme,
Sonra pişman olursun.

Ellisi var yüzü yok
Astarı var yüzü yok
Nice insan tanırız
Suratı var yüzü yok

Su akar küp dibinden
İçilmez köpüğünden
Hiç insan vazgeçer mi
İlk önce sevdiğinden

Uzun kavak özün var
Dallarında üzüm var
Evde yârin beklerken
Neden elde gözün var

Sunam sesemi geldin
Ayak basamı geldin
Sağlığımda gelmedin
Öldüm yasamı geldin

Karşıda duran sensin
Zülfünü buran sensin
Bana cellât kar etmez
Boynumu vuran sensin.

Avludan atlasana,
Ispanak toplasana,
Madem ben de gözün var,
Ele laf atmasana.

Kuşlar hep kanat kanat
Yarıştaki saf kan at
İyileşmez yaram var
Sen de vur sen de kanat

Kara dut parmak gibi
Sevdiğim kaymak gibi
Benim yâri sevenler
Kurusun yaprak gibi

Üzümüm bağda biter
Tütünüm dağda biter
Güldürmedin ağlattın
Olasın benden beter

Geliyorsun pazara
Uğratırlar nazara
Sana nazar değdiren
Kendi girsin mezara

Armudu dalda koyan
Üzümü balda koyan
Sürüm sürüm sürünsün
Beni bu halda koyan

Terliğin takılmasın
Takılıp yırtılmasın
Beni yârdan ayıran
Veremden kurtulmasın

Sevgiliye Aşk Manileri ve Romantik Sözler

Çilekten yaptım reçel
Kara gün gelir geçer
Derdimi söyleyemem
Kalbimden neler geçer

Karanfil üzer gider
Yaprağın düzer gider
O yâr yolun yitirmiş
İnşallah bize gider

Sarı ipek sararım,
Kimseye yok zararım.
Zannetme unutmuşum,
Her gelenden sorarım.

Keten gömlek giyemem,
Değme yâri sevemem,
Ben güzel bir yar sevdim,
Utanırım diyemem.

Söylerim yana yana,
Söyle derdini bana;
Yar söyle dertlerini,
Derman olayım sana.

Bu gelin maya gelin
Benziyor aya gelin
Gel suyunu bizden al
Yorulma çaya gelin

Elma aldım budaktan
Yâri öptüm dudaktan
A gız seni alaydım
İndirmezdim kucaktan

Karanfilim tüterim,
Her saksıda biterim,
Eller yar yar dedikçe,
Ben boynumu bükerim.

Mendili al isterim,
Ben döşeği dar isterim,
Dar döşeğin içinde,
Kahgüllü yar isterim.

Bahçelerde hasırım var,
Tarlalarda mısırım var,
Ah gidi gavurun kızı,
Benim nerde kusurum var?

Çeşmenin başı güzel
Dibinin taşı güzel
Öyle bir yar sevmişim
Kirpiği kaşı güzel

Kaşları kara mıdır,
Gözleri ela mıdır.
Ben sevdim eller aldı,
Allah’tan reva mıdır.

Yüzüğüm taşa geldi,
Bir kalem başa geldi.
Sevda nedir bilmezdim,
Bana da mı denk geldi!

Karpuz kestim yiyen yok,
Halin nedir diyen yok.
Ben yârime kavuştum,
Gözün aydın diyen yok.

Sofrada durur sinim,
Bir o kaldı sevenim.
Biz onunla sözleştik,
Ben onunum, o benim.

Kahve piştiği yerde,
Pişip taştığı yerde,
Güzel çirkin aranmaz,
Gönül düştüğü yerde.

Limon ektim tasa
Bitmedi kaldı kışa
Kız ben seni alırdım
Askerlik geldi başa.

Bahçenizde gül var mı?
Gül dibinde yol var mı?
Akşam size gelecem
Yatağında yer var mı?

At olurda tepmez mi?
Yâr olur da öpmez mi?
Yârin öptüğü yerde,
Gonca güller bitmez mi?

Evimizin önü marul
Sular akar harıl harıl
Nolur anam gel bir daha
Kızım diye bana sarıl

Elma attım denize
Yüzüyor gide gide
Anne evi temizle
Sevdiğim geliyor bize

Çayda çanak kırılmış
Kız oğlana vurulmuş
Oğlan almam dedikçe
Kız boynuna sarılmış

Altınım var boynumda
İki ellerim goynumda
Ela gözlü sevduğum
Gece gündüz yanımda

Sevgiliye İlan-ı Aşk Manileri

Hişt bakar mısın?
Sigaramı yakar mısın?
Evli misin, bekâr mısın?
Benimle çıkar mısın?

Seviyorum ama kimi,
En tatlı birisini,
Nasıl anlatsam sana,
İlk harflere baksana.

Buğdayı biçiyorum,
Yâre yol açıyorum.
İstet beni babamdan,
Vermez ise kaçıyorum.

Portakal aldım handan,
Perdeyi kaldır camdan.
Alacaksan al beni,
Ben usandım bu candan.

Yüzümde çifte benler,
Hayran oldu görenler,
Bilmem nasıl vazgeçerler,
Sana gönül verenler.

Çarşıdan aldım elek,
Sırtıma giydim yelek,
Kalmadı şu gönülde,
Senden başka bir dilek.

Çeşmenin başı güzel,
Dibinin taşı güzel.
Öyle bir yâr sevmişim,
Kirpiği kaşı güzel.

Kestim baş parmağımı,
Durmadan akar kanı,
Seni seven çok olur,
Candan seveni tanı.

Suya bulgur ezerim,
Hem ezer hem süzerim,
Ben yarımın derdinden,
Deli olmuş gezerim.

Mani benim ezberim
Kan ağlıyor gözlerim
Ben yârimin yolunu
Akşam sabah gözlerim

Kahve döktüm kuruna,
El vurmayın durula,
Yârime yar diyeni,
Sol göğsünden vurula.

Göğdeki yıldız sayılır mı?
Çiğ yumurta soyulur mu?
Genç kızların koynunda
Yatmaya doyulur mu?

Yazı yazdım vardı mı?
Yar eline aldı mı?
Doğru söyle götüren,
Yüreğinden yandı mı?

Kaşların kara imiş,
Gözlerin ela imiş,
Sevdanı bana verdin,
Çekmesi bela imiş.

Başında ince oya,
Gül yüzü benzer aya,
Sevabı var bakmanın,
Güzeli doya doya.

Entarisi filizi.
Kim bilir kalbimizi.
Esti deli bir rüzgar.
Ayırdı ikimizi.

Küp içinde bulgurum,
Oğlan sana vurgunum.
Oğlan iyi hoş ama,
Anasına dargınım.

Deniz ne kadar derin,
Rüzgar ne kadar serin,
Senin en güzel yerin,
Kahverengi gözlerin.

Dam üstünce sırçalar,
Yâr fesini fırçalar.
Gece gelme gündüz gel,
Köpek seni parçalar.

Keten gömlek iki kat,
Birini giy birini sat.
Benden başka yâr seversen,
Kalkmaz döşeklere yat.

Turuncudur turuncu,
Mendilimin dört ucu.
Üzülme sevgilim,
Askerlik vatan borcu.

Su akar ince ince
Su serpilir pirince
İnsan bir hoş oluyor
Sevdiğini görünce

Asmadan üzüm aldım
Salkımı uzun aldım
Ben yârimin yoluna
Ölümü göze aldım

Kavak senden uzun yok
Dallarında üzüm yok
Bizim köyün içinde
Yârimden güzeli yok.

Karanfilin moruna ,
Ölüyorum yoluna.
Çifte kurbanlar kestim,
Nazlı yârin yoluna.

Çayır biçerim çayır,
Yanıyorum cayır cayır,
Elma yanaklarından,
Benim payımı ayır.

Mani benim ezberim,
Kan ağlıyor gözlerim,
Ben o yârin yolunu,
Ölene dek gözlerim.

Yatma yeşil çimene,
Uyur, uyanamazsın.
Verme beni ellere,
Görür, dayanamazsın.

Elinde var yelpaze
Kuş dadanmış kiraza
Yakında geleceğim
Çekme kendini naza

Gül gibi oyum oyum
Kısacık kaldı boyum
Alacaksan al kalan
Yeter ettiğin oyun

Gide gide yoruldum
Bir kenara oturdum
Güzelliğine değil
Çalımına vuruldum

İki çeşme yan yana
Su içsem kana kana
Bana adresini ver
Mektup yazayım sana

Hasret ve Özlem Dolu Ayrılık Manileri

Pencereden kuş uçtu
Mendilim suya düştü
Ağla gözlerim ağla
Ayrılık bize düştü

Sıra sıra kazanlar
Kara yazı yazanlar
Cennet yüzü görmesin
Aramızı bozanlar

Sepet sepet yumurta,
Sakın beni unutma,
Unutursan küserim,
Mektubumu keserim.

Yıldırım vurdu bizi
Dal gibi kırdı bizi
Araya girdi düşman
Dağlar ayırdı bizi

Gün kavuştu ırakta,
Gözüm karada akta,
Herkesin yâri geldi,
Benim yârim uzakta.

Arabam gider karadan
Dağlar kalksın aradan
Beni sevdiğime kavuştur
Yeri göğü yaradan

Ayvalar olmasaydı,
Çiçeği solmasaydı,
Ölüm Allah’ın (cc) emri,
Ayrılık olmasaydı.

Su içtim kana kana,
Sular akar yana yana,
Yüzün bir gün görmedim,
Bilmem gidem ne yana.

Toprağında taşında,
Benleri var kaşında,
Sen bahar içindesin,
Bense ömrüm kışında.

Ağaçlarda mazılar
Gönül seni arzular
Yar aklıma gelince
Yüreciğim sızılar.

Yel vurur kazak oynar
Başımda tozak oynar
Ben yârime ne yaptım
O benden uzak oynar

Mezarlığın taşını
Koyun mu sandın yârim
Sevipte ayrılmayı
Oyun mu sandın yârim

Buğday ele un ele
Hani ne geçti ele
Yanımdan ayrılmazdı
Zalim yâr döndü ele

Geçip karşı yakaya
Gece türkü yak aya
O yârde hiç insaf yok
Ya taş olmuş ya kaya

Mendilim yele yele
Düştüm bir gurbet ele
Yedi mendil çürüttüm
Gözyaşım sile sile

Evleri var üst başta
Kondum dalda taşta
Sen orada ben burada
Akıl kalmadı başta

Bahçede hasırım var
Üstünde nasırım var
Yâr üstüme yâr sevmiş
Benim ne kusurum var

Portakal dilim dilim
Darılmış benim gülüm
Ben gülüme ne dedim
Kurusun ağzım dilim

Kaşak içinde yılan
Gözleri bana divan
Beni yârdan ayıran
Ne din görsün ne iman

Kısa ve Anlamlı Sevda Manileri

Patlıcanı haşladım
Doldurmaya başladım
Dediler yârin gelmiş
Oynamaya başladım

Hapishanenin kapısı
Demirdendir yapısı
Yârimin günü varmış
Bir ay daha hapisi

Suya bulgur ezerim,
Hem ezer hem süzerim.
Ben yârimin derdinden,
Deli olmuş gezerim.

Yoğurt çalar tutturur
Ağzımla kuş tutturur
Ben o yâre ne desem
Olmaz diye tutturur

Bir dalda iki vişne
Güzelim aşka düşme
Bu aşkın sonu yoktur
Boş yere dile düşme

Küçük ovalı geldi
Atlı develi geldi
Başıma bu sevdalar
Seni seveli geldi

Kar yağar kiriş gibi
Eridim gümüş gibi
Ben yâri arzuladım
Tufanda yemiş gibi.

Al giydim alsın diye
Mor giydim sarsın diye
İsteyene varmadım
Sevdiğim alsın diye

Karşıdan yar geliyor
Fistanı dar geliyor
Ben sevdim eller aldı
O bana ar geliyor

Saçındaki tokalar,
Helâl edin halalar,
Bu hafta gidiyorum,
Size kalsın buralar

Dağlar virane dağlar,
Dil söyler, yürek ağlar,
Kan ter sevda olmasa,
Bir yâr için kim ağlar.

Merdivenim kırk ayak,
Kırkına vurdum dayak,
Benden başkasını seversen,
Kalkılmaz yataklara yat.

Suda balık yan yüzer,
Annem kendini üzer,
Üzme annem kendini,
Damadın benden güzel.

Gide gide yoruldum,
Bir taş buldum oturdum,
Hayırsızın oğluna,
Bir bakışta vuruldum.

Armudu dişledim,
Sapını gümüşledim,
Ben yârimin adını,
Gömleğime işledim.

Bahçenin kapısını,
Bir vuruşta açarım,
Dünür yolla sevdiğim,
Vermezlerse kaçarım.

Alan düzün yolları,
Tahtadan tahtaya mı?
Yar bizim buluşmamız,
Haftadan haftaya mı?

Karanfilim budama,
Sefa geldin odama,
Beni ister dilersen,
Dünür gönder babama.

Kuru değil şişmanım
Anam benim düşmanım
Sevdiğime vermedi
Kaçmadığıma pişmanım

İğne vereyim iğne
Sakız vereyim çiğne
Oğlan ben sana varmam,
Çerez borcuna girme

Bu dağlar kömürdendir
Geçen gün ömürdendir
Azrail pençe vurdu
Pençesi demirdendir

Gidene bak gidene
Gül sarılmış dikene
Mevla’m sabırlar versin
Gizli sevda çekene

Su içtim kana kana
Sular akar ne yana
Yüzün bir gün görmedim
Bilmem gidem bir yana

Yüzümde çifte benler
Hayran oldu görenler
Bilmem nasıl vazgeçer
Sana gönül verenler

Ak koyun meler gelir
Dağları deler gelir
Bu dağdaki kızların
Aklına neler gelir

Mektubum sarı çiçek
Dar yollardan gelecek
Yol verin mektubuma
Sevdiğime gidecek

Deniz coştu göl oldu
Yârim sana ne oldu
Benim sana yandığım
Memlekete şan oldu

Karşıda kara kedi
Ağzında keklik eti
Ayşe benim olmazsa
Yakarım memleketi

Patlıcanın moruna
Yandım marul donuna
Yemin ettim vallahi
Baş kesecem yoluna

Geleneksel Ramazan Manileri

Hava sıcak terlerim,
Birçok mani derlerim,
Davet verdim bu akşam,
Sizleri de beklerim.

Besmeleyle çıktım yola,
Selam verdim sağa sola,
A benim Ahmet efendim,
Ramazan-ı Şerif’in mübarek ola.

Oruç sabrın yarısı,
Ateşe perde olur.
İbadetin â’lası,
Oruçlu felâh bulur.

İşte geldi gidiyor,
Mutlu günler bitiyor.
Onbir ayın sultanı,
Bize vedâ ediyor.

Gülüyor yağlı çörek,
Geldi kıymalı börek.
Sabret biraz diyorlar,
Nasıl dayanır yürek?

Herkes sabırla bekler,
Zayi olmaz emekler.
İftara geliyoruz,
Hazırlansın yemekler.

Karşıma fener geldi
Aklıma neler geldi
Börek bekledim ama
Sofraya döner geldi.

Âleme rahmet geldi,
Büyük bir ni’met geldi,
Ramazanla birlikte,
Cennet müjdesi geldi.

Bu ayın kadri yüce,
Hizmet et gündüz gece,
Orucu tutmalıyız,
Hepimiz ailece.

Ramazanım hoş geldi,
Evlere şenlik verdi,
Bugün herkes oruçlu,
Sahur yemeği yendi.

Şükür bu aya girdik,
Akşam hilâli gördük,
Sevinçlere gark olup,
Yüzü secdeye sürdük.

Akşam göründü hilâl,
Kazançlar olsun helâl,
Orucun sevabını,
Çok verecek Zül-celâl!

Oruç tutmak izzettir
Bilene bir lezzettir
Onbir ayın sultanı
Müminlere rahmettir.

Bak kışın ayazına
Kalk Hakk’ın niyazına
Haydi hemen gidelim
Teravih namazına.

Vişneyi dalda koyma
Beni bu halde koyma
İftara çabukça gel
Gözümü yolda koyma.

Okudum yazar oldum
Davette gezer oldum
Her gün börek istiyor
Nefsime kızar oldum.

Bu aya hürmet gerek
Nimete şükür gerek
Mübarek Ramazan’da
Hakk’a ibadet gerek.

Ezanlar hep okundu
İftarlığım lokumdu
Aç karnına çok yedim
Bana biraz dokundu.

Deniz suyu serindir
Damla gibi derindir
Bir tek hurma da olsa
Bir mümini sevindir.

Ramazan geldi hoş geldi
Evlere şenlik geldi
Dün herkes oruç idi
İftar yemeği yendi.

Gökyüzünün melekleri
Devran eder felekleri
Bu ayda ikram edenin
Zayi olmaz emekleri

Göz aydın hepimize
Mübarek günler bize
Onbir ayın sultanı
Hoş geldin evimize.

Sahur İçin Davulcu Manileri

İşte geldim iki büklüm,
Üstümdedir davul yüküm.
A benim ağalarım,
Selamun aleyküm!

Akşamdan pilavı pişirdim,
Gene karnımı şişirdim.
Çok mani diyecektim ama,
Defteri yolda düşürdüm.

Oruç tutarım, sabrederim,
İftara kadar beklerim.
Ama biri yemek yerse,
Onu sadece süzerim!

Yeni cami direk ister
Bunu söylemeye yürek ister
Benim karnım toktur ama
Arkadaşım börek ister.

Şu tepenin alıcı
Kırmızıdır pabucu
Şeftali vermeyenin
Kabul olmaz orucu

Davulumun ipi kaytan,
Sırtımda kalmadı mintan,
Verin abi beş on kuruş,
Sırtıma alayım mintan.

Halayıklar halayıklar
Ocak başında uyuklar
Davulumun sesini duyunca
Pirincin taşını ayıklar.

Ne uyursun ne uyursun,
Bu uykudan ne bulursun,
Al abdesti kıl namazı
Cenneti alayı bulursun.

Gel oruç tut, sıhhat bul!
Oruçla dinçleşir kul.
Mevla’nın emrine uy,
Sonsuz olarak kurtul!

Müminlere nimettir,
İlk on günü rahmettir.
Bu ayda oruç tutmak,
Büyük bir ganimettir.

Sahurda neler yenir neler,
En güzelidir tereyağlı pideler!
Aç kalsın biraz mideler,
Rahatlasın bünyeler.

Sahur vakti emindir,
Hoşaf suyu serindir.
Aman elini çabuk tut,
Yetimi sen sevindir.

Geldi mâh-ı Ramazan,
Durmadan sevap kazan,
Sizden dua bekliyor,
Bu mânileri yazan.

Hoşafın suyu boldur
Bir kepçe daha doldur
Sahura köfte varmış
Ne olur erken kaldır.

Sofrada fakir olsun
Tabağı çukur olsun
Karnı doyduktan sonra
Duayı okur olsun.

Arnavut musun Tatar mısın
Ekşili çorba yapar mısın
Sana davul çalıyorum amma
Acaba sen oruç tutar mısın?

Bekçiniz kapıya geldi
Cümlenize selam verdi.
Darılmayın iki gözüm
Bahşişin almaya geldi.

Davulun içi pekmez
Çalarım fakat ötmez.
Bir bahşiş vermezseniz
Davulcu buradan gitmez.

Cebimin ağzı dardır
İçinde şeker vardır.
Sabreyle aman gönül,
İftara neler vardır?

Komik ve Eğlenceli Ramazan Manileri

Davulun içi pekmez,
Çalarım fakat ötmez.
Eğer bahşiş vermezseniz,
Davulcu buradan gitmez.

Denizin kenarında,
Kalayladım kazanı,
Yârim senin yüzünden,
Yedim otuz Ramazanı.

Yaram derindir eşme
Aman derdim deşme
Sahurda börek yoktu
Gözlerim oldu çeşme

Bak geldi etli dolma
Çok yiyip göbek salma
Üstüne bir kahve iç
Sohbetten geri kalma.

Akşamdan pilavı pişirdim,
Gene karnımı şişirdim.
Çok mani diyecektim ama,
Defterimi düşürdüm.

Havada gar sesi var,
Başında mor fesi var.
Şu gonağı yakmalı,
İçinde gız sesi var.

Aşkımı duta yazdım,
Gökte buluta yazdım.
Yemekteyken yâr geldi,
Kaşığı yuta yazdım.

Davul çaldım sahur için,
Mahalleli fırladı için için.
Biri bağırdı camdan bana:
“Dayı, biraz da ritim için!”

Sahur için kalkamadım,
Rüyamda yemek yedim sandım.
Gün boyu aç susuz kaldım,
Böyle maniyi nerden buldum!

Sahur oldu ışıyor
Bülbüller ötüşüyor
İftara çay deyince
Yüreğim tutuşuyor.

Bak geldi etli dolma,
Çok yiyip göbek salma.
Üstüne bir kahve iç,
Teravihe geç kalma!

Acı köfteye yandım
Yiye yiye usandım
Cebime koyacaktım
Bakanlardan utandım.

Nerden geldi aklıma
Kadayıfla baklava
Aç gözlü olma diye
Annem vurdu oklava.

Kısa ve Öz Mani Örnekleri

Dağdan indim düze ben
Diken oldum göze ben
Dar yerin geniş olsun
Daha gelmem size ben

Su gelir meste gider
Dolanır dosta gider
Yıkılasın memleket
Sağ gelen hasta gider

Sevme sevsinler
Sana değer versinler
Ağlama ağlat ki
Kıymetini bilsinler

Elma attım ezilir,
Herkes yola düzülür
Ağlama kadın anam
Bir gün işler düzelir.

Deveyi düz öldürür,
Kebabı köz öldürür,
Yiğidi kılıç değil,
Bir acı söz öldürür.

Bugün ayın on dördü,
Kız saçını kim ördü?
Ördüyse yârim ördü.
Ördüğünü kim gördü?

Bahar gecesi misin?
Aşkın hecesi misin?
Mis gibi kokuyorsun.
Gül bahçesi misin?

Tren gelir öterek
Kömürünü dökerek
Ben anamdan ayrıldım
Gözyaşı dökerek

Kara kara kazanlar
Kara yazı yazanlar
Cennet yüzü görmesin
Aramızı bozanlar

Su gelir akar geçer
Bendini yıkar geçer
Dünya bir penceredir
Her gelen bakar geçer

Aldım elime sazı
Verdim herkese gazı
Odun, kömür alamazsam
Nasıl getiririm yazı

Ben karanfilim dalım yok
Ben küçüğüm yârim yok
Bana yar sevdi derler
Vallahi haberim yok

Kara koyun etli olur,
Kavurması tatlı olur,
Uzak yola gidenin,
Anası dertli olur.

Çorap giydim yaş imiş,
Ayaklarım üşümüş.
Bu gariplik bana,
Ölüme dek zor imiş.

Şu dağlar demir tepe,
Su döktüm serpe serpe.
Ben yârimi uyardım,
Gözünden öpe öpe.

Pencerede perdesin,
Kara gözlüm nerdesin,
Sana bir çift sözüm var,
Kalabalık yerdesin.

Boynuma aldım nazarlık,
Yapmayı severim pazarlık,
Beni çekemeyenlere,
Aldım kocaman mezarlık.

Kekliğim seker ağlar
Tüyünü döker ağlar
Anasız gelin olan
İçini çeker ağlar

Kahve piştiği yerde
Pişip taştığı yerde
Güzel çirkin aranmaz
Gönül düştüğü yerde

Mektup yazarsan yârim,
Koy kibrit kutusuna,
Bizim oradan geçerken,
At evin arkasına.

Ev üstüne ev yaptım,
Çıktım üstüne baktım,
Yârim gelecek diye,
Çifte lambalar yaktım.

Bugün hava yaz yârim,
Mintanı beyaz yârim,
Bisikletin üstünde,
Bana mektup yaz yârim.

Dereler otlanıyor
Askerler toplanıyor
Askerlerin anası
Her derde katlanıyor

Karatavuk uçuverdi
Kanadını açıverdi
Ahmet Ağayı sorarsan
Paraları saçıverdi

Kaşları kara imiş
Gözleri ela imiş
Sevdanı bana verdin
Çekmesi bela imiş

Dağlarda olur keklik
Kızlar giyer eteklik
Sen beni sevmiyorsan
Ben de vermem metelik

Çayırın darısını
Sel almış yarısını
Gurbete giden evli
Boşasın karısını

Bahçelerde gezerim
İnci mercan dizerim
Niye kızdın sevdiğim
Ben herkesle gezerim

Salındım girdim bağa
Başım değdi yaprağa
Sevdiğimi almazsam
Girmem kara toprağa

Karanfilin moruna
Ölüyorum uğruna
Teyze kızına söyle
Doğru gitsin yoluna


Bu yazımızda, mani örneklerini sizler için yazmaya çalıştık. Sizin de çok beğendiğiniz ve burada olmayan mani sözleriniz varsa yorum bölümünden yazabilirsiniz.

Bu makale faydalı oldu mu?
EvetHayır
Reklamlar

Bu Yazıyı Paylaş

Yorumlar

“En Güzel Mani Örnekleri 2026: Kısa, Anlamlı ve Komik Yeni Maniler” için 3 yanıt

  1. seda naz

    sewgi ile ilgili sözler var mı.buradan almanya daki ablama selamlarımı iletiyorum

  2. burak

    nişanla ilgili güzel söz varmı.

  3. turgut

    aney

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir